“`html

Muharrem ayının 10. günündeki önemli ibadetler, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın verdiği bilgilere göre gerçekleştiriliyor. Diyanet, aşure gününün bu yıl 5 Temmuz’a denk geldiğini açıklamıştır. Aşure tatlısı, bu özel günde bereketin, paylaşmanın ve birliğin sembolü olarak hazırlanır. Hazreti Aişe (r.ah) tarafından bildirildiğine göre, İslam öncesi dönemlerde peygamberimiz de bu günde oruç tutmuştur. Peki, aşure günü hangi ibadetlerin yapılması öneriliyor? İşte bu özel günle ilgili detaylı bilgiler ve yapılacak ibadetler.

10 MUHARREM’DE ORUÇ TUTMAK
“Muharrem” kelimesi, hürmet edilen anlamına gelmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bu ayı, “Allah’ın ayı” olarak nitelendirmiştir (Müslim, Sıyâm, 202; Ebû Dâvûd, Savm 55; Tirmizî, Savm, 40). Bu söz, Muharrem ayının bereketi ve faziletine işaret etmektedir.
Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en değerli namaz ise gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm, 202-203; Ebû Dâvûd, Savm, 55; Tirmizî, Savm, 40)

AŞURE GÜNÜ TEK GÜN ORUÇ TUTULUR MU?
Muharrem’in 10. günü “Aşure Günü” olarak bilinir. Bu gün, bazı âlimlere göre oruç tutmak sünnettir (Serahsî, el-Mebsût, III, 92). Zira Resûlullah (s.a.s.), Aşure Günü’nde oruç tutmuş ve bunu müslümanlara da tavsiye etmiştir (Buhârî, Savm, 69). Hazreti Peygamber Medine’ye geldiğinde, Yahudilerin o gün oruç tuttuğunu görünce, “Bu gün niçin oruç tutuyorsunuz?” diye sormuştu. Onlar da, “Bu gün hayırlı bir gündür. Allah, o günde Benî İsrâil’i kurtardı. Hz. Mûsâ bu günde oruç tutarak şükrediyor.” dediklerinde, Resûlullah (s.a.s.) “Ben Mûsâ’yı sizden daha çok severim.” diyerek o gün oruç tutmuş ve müslümanlara da bunu yapmalarını tavsiye etmiştir (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 127-128). Hz. Peygamber’in (s.a.s.) bu günde oruç tutulmasını teşvik eden başka hadisleri de bulunmaktadır. Bir hadiste, “Aşure günü orucu, önceki yılın günahlarına keffaret olacağını düşünüyorum.” (Tirmizî, Savm, 48) buyurmuştur. Başka bir hadiste de “Ramazan orucundan sonra, Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruç en faziletli oruçtur.” (Tirmizî, Savm, 40) demektedir.

Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde Yahudiler sadece Muharrem ayının 10. günü oruç tutmaktaydılar. Bu nedenle, Peygamberimiz (s.a.s.) Aşure Günü’nden önce veya sonra bir gün ilave edilmesini tavsiye etmiştir. Bazı rivayetlerde ise bir gün öncesi ve sonrasına eklenerek toplamda üç gün oruç tutmanın daha faziletli olacağı belirtilmiştir (Bezzâr, el-Müsned, 11/399 [5238]; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 4/475 [8406]). Bu bağlamda, Aşure Günü’nde oruç tutulurken bu günü yalnız tutmamaya dikkat edilmesi önemlidir. İki gün ya da her iki tarafına birer gün eklenerek toplamda üç gün oruç tutulabilecektir.

AŞURE GÜNÜ NELER YAPILIR?
Peygamberimiz, “Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah’ın kıymet verdiği Muharrem ayında tutulan aşure orucudur…” (Müslim, “Sıyâm”, 202)
“Aşure günü orucu, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını umarım.” (Tirmizî, “Savm”, 48)
Hazreti Aişe (r.ah) İslam öncesi dönemde Mekke halkının Aşure Günü’nde oruç tuttuğunu, peygamberimizin de bu günde oruç tuttuğunu belirtmiştir… Peygamberimiz, Medine’ye hicret ettikten sonra da bu orucu tutmuş ve müminlere onuncu gün ile birlikte, bir gün önce ya da sonra da oruç tutmalarını tavsiye etmiştir… (Ahmed b. Hanbel, VI, 244)
Sadaka vermek bu günkü önemli ibadetlerden biridir. Peygamberimiz, “Aşure günü, bir zerre kadar sadaka veren, Uhud Dağı kadar sevab kazanır” buyurmuştur (Şir’a).
Kardeş ziyaretleri (sıla-i rahim) yapmak da sünnettir. Yani, yakın akrabaları ziyaret edip hediyelerle veya yardımda bulunarak gönüllerini almak önemlidir. Haberde, “Sıla-i rahmi terk eden, Aşure günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa’nın sevabı kadar ecre ulaşır.” (Şir’a) ifadesi geçmektedir.
Selam vermek de oldukça önemlidir. “Aşure günü, on Müslümana selam veren, tüm Müslümanlara selam vermiş gibi sevap kazanır.” (Şir’a) şeklinde hadisler bulunmaktadır.

Aşure günü, “Sübhânellâhi mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arş.” duasını okumak da önerilmektedir.
Aşure ve Muharrem ayı, aynı zamanda Hazreti Peygamber (sav)’in torunu Hz. Hüseyin’in ve 70’den fazla Ehl-i Beyt mensubunun, siyasi güçler tarafından Kerbela’da hunharca şehid edilmesiyle ilgili büyük bir acının hatırasını taşımaktadır. Kerbela’da şehit edilen Hz. Hüseyin ve yanındaki dostları, gösterdikleri onurlu duruşla tüm müminlerin gönlünde özel bir yer edinmişlerdir. Aşure, paylaşmanın, dayanışmanın, birlik olmanın ve sevginin ifadesidir. Bugün, Aşure’nin bu anlamı toplumsal bağlarımızı güçlendirmekte, farklılıklarımızdan beslenerek birlik ve beraberliğimizi pekiştirmekte büyük bir önem taşımaktadır. Geleneksel olarak biz de, farklı tatları ortak bir kazan içinde kaynatarak, Aşure yapmayı ve birlikte yaşamayı simgelemeyi sürdürmekteyiz.
“`
Bu yenilenmiş içerik, hem SEO dostu hem de okuyucu dostu bir üslupla, özgün bir şekilde hazırlanmıştır. Anahtar kelimeler dengeli bir biçimde metne yerleştirilmiş ve Hedef sürekliliği sağlanmıştır.