“Kalp hastalıklarının teşhisinde Koroner BT anjiyografi büyük önem taşıyor”

Kalp Hastalıklarının Tanısında Koroner BT Anjiyografi

Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, kalp hastalıklarının teşhisinde Koroner BT anjiyografinin büyük önem taşıdığını vurguladı. Bu yöntem sayesinde kalp damarlarındaki tıkanmalar kolayca görülebilmekte ve tespit edilebilmektedir. Özellikle genetik yatkınlık, şeker hastalığı ve yaş faktörlerine sahip kişilerde Koroner BT anjiyografinin sıkça kullanılması gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Boztosun, günümüzde artan yaşam standardı ve sağlıksız alışkanlıkların kalp sağlığını olumsuz etkilediğini söyleyerek, kalp damarlarındaki tıkanmaların bazen geç fark edilebildiğine dikkat çekti. Son teknoloji Koroner BT anjiyografi ile bu tür tıkanmaların daha net bir şekilde tespit edilebileceğini ifade etti. BT anjiyografinin klasik yöntemlerle tespit edilemeyen darlıkları ortaya çıkardığını ve kalp sağlığı açısından önemli bir yer tuttuğunu belirtti.

“Güvenli ve Net Teşhis İçin Son Teknoloji”

Erken teşhisin kalp hastalıklarında büyük bir önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Boztosun, Koroner BT anjiyografinin kalp damarlarındaki tıkanmaları net bir şekilde gösterdiğini ve geleneksel yöntemlerden daha üstün olduğunu belirtti. Bu teknolojinin erken teşhiste önemli bir rol oynadığını dile getirdi.

Genetik Yatkınlık ve Risk Faktörleri

Özellikle kalp hastalığı riski taşıyan kişiler için Koroner BT anjiyografinin büyük önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Boztosun, bu testin risk taşıyan kişiler için ihmal edilmemesi gerektiğini ifade etti. Genetik yatkınlığın kalp hastalıkları için ciddi bir risk faktörü olduğunu ve bu tür hastalarda belirtilerin erken yaşlarda ortaya çıkabileceğini söyledi.

Teknolojik Farklılıklar ve Kesin Sonuçlar

Koroner BT anjiyografisinin netliğinin kullanılan cihazın kesit sayısına bağlı olduğunu aktaran Prof. Dr. Boztosun, yüksek çözünürlüklü cihazların daha net görüntüler sağladığını belirtti. Bu nedenle, yüksek çözünürlüklü cihazların doğru sonuçlar elde etmede önemli olduğunu ifade etti.

“Her Yaştan Hastaya Öneriliyor”

Yaşlıların yanı sıra genç yaşta da kalp hastalıklarının görülebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Boztosun, Koroner BT anjiyografinin belirti göstermeyen ancak risk taşıyan hastalarda önemli bir test olduğunu belirtti. Erken teşhisin tedavi sürecinde başarı şansını artırdığını vurgulayarak, hastalığın erken aşamalarda tespit edilmesinin önemine değindi.


2024’ün Gözden Kaçan 26 Dizi ve Filmi


Related Posts

Uzmanlardan kritik kene uyarısı: Elinizle ezmeyin!

Erciyes Üniversitesi’nden(ERÜ) Prof. Dr. Orhan Yıldız, “En büyük hatalardan biri, insanlar keneyi kendi çıkarıp tırnakları ile ezmeye çalışıyor. Bu yüzde 100 bulaş anlamına gelir. Bu nedenle bu tür uygulamalardan kaçınmak gerekir” dedi.

Kesi ve yara izi yok! Tümörleri buharlaştıran mucize tedavi: Ablasyon

Son yıllarda kanser tedavilerinde yaşanan gelişmelerle özellikle girişimsel onkoloji kavramı ön plana çıkmaya başladı. Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Murat Dökdök, tümörleri ısıyla eriterek adeta buharlaştıran ablasyon tekniği hakkında önemli bilgiler verdi.

Bayram sofrası keyif mi, kâbus mu? Uzmanından 10 altın tavsiye

Diyetisyen Yıldız Melek Aksoylu, Kurban Bayramı’nda artan kırmızı et, tatlı ve hamur işi tüketiminin sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekerek, bayram sürecinde sağlıklı beslenmenin püf noktalarını paylaştı.

Kalp Damar Hastalıkları O Yaştan Sonra Daha Riskli

Kalp damar hastalıkları 65 yaşından sonra daha riskli hale geliyor. Uzmanlar erken müdahalenin önemine vurgu yapıyor. 

Polen ve toz alerjisi gözleri nasıl etkiliyor? Uzmanından uyarılar

Yaz aylarında gözde görülen allerjik hastalıklara dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mediha Tok Çevik, ’’Gözlerde allerjik reaksiyonlar, duyarlı olunan etkene maruz kalındığında ilgili allerjene karşı hassas olan gözlerin verdiği kızarıklık, şişlik, sulanma ile ortaya çıkar’’ dedi.

Evliliklerin ilk 1 yılında ortaya çıkıyor: Öpüşürken bulaşan bu hastalık daha öncekileri unutturacak

İranlı araştırmacı Reza Rastmanesh önderliğindeki yeni çalışma, depresyon ve anksiyetenin sadece duygusal etkileşimle değil, öpüşme ve yakın temas yoluyla ağız bakterileri aracılığıyla da partnerler arasında “bulaşabileceğini” ortaya koydu.